13 Tem 2011

Kaş-Kalkan Günlükleri-2

Geldik Kaş'a..

İlk akşam Kaş'a gittiğimizde önce biraz keşif turu attık sokaklarda.Yine daracık sokaklar,yine antikacılar,incikçi boncukçular derken Sandal'a rastladık.Yani bir sandalet dükkanına.Ama sıradan bir yer değil,çok farklı aksesuarlarla süslenmiş sandaletler,çantalar,aksesuarlar var.Markayı yaratan Selin Haktanır uzun yıllar Hotiç markasına tasarımlar yapmış ama gel gör aşk nelere kadir,aşık olup yerleşmiş Kaş'a.Takı tasarımı yapan eşine de dükkan komşusu olmuş.Birbirinden farklı sandaletlere göz atmak isteyenler buradan ulaşabilirler.
Gezinirken bir sonraki gün için planladığımız tekne turu içinde çarşının hemen girişinde yer alan Mavi Kaş Turizm karşımıza çıktı.Tekne turu,Jeep Safari,Dalış,Yamaç Paraşütü ne isterseniz var.Burada tanıştığımız Erman Bey'in ilgi ve tavsiyeleriyle hem güzel bir tekne turu yaptık hem de Saklıkent Kanyon'u ziyaret ettik.
Açlığımız iyice artınca restaurantlara yöneldik.Aynı gece yemek yediğimiz Mercan Restaurant(Buradan ayrıca bahsedeceğim) sahiplerinin de tesadüfen Erman Bey'in akrabası olduğunu öğrenince o muhteşem restaurantı 2 kez ziyaret ettik.
Tekne turunda 6-7 tane enfes koya bir de Simena adlı bir köye uğradık ki resmen yok böyle bir güzellik.Köyün en büyük özelliği karadan yol bağlantısının olmayışı.Keçileri bile kayıklara doldurup karşıya otlatmaya geçiriyorlar.Tekneden iner inmez iskelede yürürken kıyıda az önce tuttuğu balıkları temizleyen bir amca,köy evlerinin verandalarında size  bir acı kahve pişirmeye hazır teyzeler gördük.Birinin verandasında  kahvemizi içtik,bir diğerinden dağdan toplanmış baharat ve otlar satın aldık.Mis gibi dağ kekiği.Kokusu insanı başka yere götüren cinsten buram buram.
Saklıkent Kanyon gezimiz ise bambaşka bir deneyim oldu bizim için.Dünyanın en uzun 2.kanyonuymuş.Kendi aracınızla gidebilir ya da safari turlara katılabilirsiniz.Biz kendi aracımız ile gitmeyi tercih ettik.Kanyonda yürümeye başlamadan karnınızı doyurup birşeyler içebileceğiniz harika yerler var.Gölgelik ve yer sedirleri olan yemekten sonra devrilip uyunası yerler.Kanyona girişte lastik ayakkabı kiralayan yerler var.Mutlaka öneririm,suyun içinde taşlara basarak yürüdüğünüzden kaymayacak bir ayakkabı şart.Parmak arası terlikle falan sakın denemeyin bence.Bir de yanınıza çorap alırsanız daha iyi olur hem ayakkabı daha iyi tutunuyor hem de hijyen açısından.
Oralara kadar gidip Saklıkent'i görmeden gelmeyin.Valla ülkemiz çok güzel insan defalarca anlıyor oralarda:)
Tekne turu vs için mutlaka öneririm,genç dinamik ve çok ilgililer.Bilgi için TIK TIK











Gelelim tatilin en lezzetli yerine...
İsmi Mercan Restaurant olup işte hayat bu dedirtecek lezzetlere sahip bir yer kendisi.Sahipleri Kaş'ın yerlilerinden bir aileymiş,Bu arada Kaş'ta yerli esnaf çok azalmış,hatta yaz kış açık olan tek yerin kendileri olduğunu söylediler.Zaten babadan oğula geçen çok eski bir işletme burası.Hatta babadan oğula devir kutlamalarla yapılır,baba oğluna aşçı kıyafetini törenle teslim edermiş.İnternet sitelerini ziyaret ettiğimde de Zeki Müren,İnönü gibi bir çok ünlünün burada çekilmiş fotoğraflarını gördüm.
Ne yenir derseniz herşey derim zaten girişte sizi yerin sahibi aşçı kıyafetiyle karşılayıp kocaman bir kayığın içine yerleştirilmiş balık standında isteğinize göre yönlendiriyor.Aynı zamanda balıkları da kendilerinin tuttuğundan bahsetti ve bize her zaman yiyemeyeceğimiz balıklardan önerdi ve biz de o gün tutulmuş olan Kılıç balığını ve Mercan balığını tercih ettik.Mezelere zaten boynumuz kıldan ince.Sözün özü biz 2 gece gittik her gün olsa giderdik.Meraklıları için internet siteleri burada


Son olarak da Kaş meydanında gezinirken gördüğümüz Karikatürist Recep Bey'den bahsedeceğim.Kendisinin karşısına oturuyorsunuz,meraktan ölüyorsunuz,çünkü çizerken yüzünüze muzip bir gülümseme ile bakıyor ki iyice meraklanıyorsunuz ve sonunda kahkahayı basıyorsunuz.Çok güzel bir hatıraydı bizim için.Recep Bey yazın Kaş Meydanında kışın da İstanbul'da büyük alışveriş merkezlerindeymiş ama mail adresine yollayacağınız bir fotoğraftan da karikatürünüzü çizip gönderebiliyormuş.Farklı bir hediye olabilir diye düşündüm.Bir de blogu var merak edenler için tık tık


Bir başka gezi yazısı yazmak dileğiyle diyorum,ben gezeyim ki yazayım değil mi:)

1 yorum:

Adsız dedi ki...

yine muhteşem bir anlatım.henüz tatil yapmamış olanların da ağzının suyunu akıtacak cinsten:)fotolarla birlikte olunca daha da güzel olmuş..ipek samur